Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Konser ve holter

 Temmuz 24'ün iki ilginç gelişmesi, birbiriyle kafiyeli. Önce Bruce Dickinson konseri için günübirlik İstanbul... Gecenin ikisinde yangın nedeniyle iptal olan uçağı değiştirme, onun da rötarı derken gidiş tamamlandı. Sıcakta Beşiktaş çarşısında vakit geçirme işi zordu, sonra güneş altında sıra, 40lı yaşlar için pek de uygun değilmiş. Konser harika olsa da dönüş için yine durakta ve havaalanında sürünme... Dönüşte uykusuzluk ve bel ağrısı. Olsun, uzun süre sonra kendim için bir şey yaptım.  Diğeri, yıllık check-up'ın kalpçi doktora denk gelmesi, tekleme var diyip holter takması. Kendim için taktığım holterle canlı bomba gibi kablolarla bir gün geçirdim. Hepsi sizler içindi, haberiniz olmasa da.. Bensiz ne yapardınız, bilemedim. Teklerdiniz eminim. Günde 12 kere teklemişim, normalmiş. Sağlık sektörünün oyunlarından sağsalim çıktım. Eminim. 

Kedi

 Çok değil 6 ay önce bir kediyle evde tek başına kalacaksın deseler, hadi oradan derdim. Oradayım, hadi bakalım. Oradaydım diyelim... Bu seneki yaz bekarlığımda, 20 günü aşkın Tugger kediyle (tagır, tagış, can can gibi kod adları da var) baş başa, yan yana, omuz omuza geçti. Bugün de beraber yolculuğa çıkacağız. Bu da bir ilk; kediyle yol. Tagır, iyi bir dinleyici çıktı; anlattıklarımı sorgulamadan dinledi. Ama boş gözleri, bana boş konuştuğumu hissettirdi bir yandan da; boş konuşmamak için sustum. Susturucu bir özelliği de varmış demek ki.  Tüyüyle, mamasıyla, sevmesi, kızıp bağırması, nerede bu diye ev içinde aranmalarıyla yaklaşık 5 aydır kedi deneyimi yaşıyoruz. Evin yeni üyesine alışmak zor olmasa da arada bir tetiklenen alerjim, uzun zaman dışarıda vakit geçirince eve gitsem iyi olur hissi sıkıntılı zamanlar da yaşattı. Zaten evcil olan beni iyice eve bağladı. Ama geçen yılki yaz bekarlığı günlerimde neyle oyalanıyormuşum diye de sordurttu.  Eve giren her şeyle kurduğum yoğun bağ