sanırım en zoru kendini değiştirmek. kendini sorgulayabilir, yargılayabilir ve asabilirsin. ama sonuçta değişmiş olmazsın. kendi sınırlarına dan dan dan çarpar durursun. belki duvar çatlar, ışık gözünü alır ve gözünü kırpıştırır, ışığa alışırsın. ama alışkanlıklarını değiştirmek neredeyse imkansızdır. yeni bir duvar ve yeni bir dan dan dan...olacaktır. değişmem- ben böyleyim'le bir hayatın tadı tuzu gittikçe kaçıyor. tatlandırmak için hayatı daha fazla cesaret gerekiyor.
şöyle bir bakacak olursak
şöyle bir bakacak olursak geçmişe; hevesliydim, öğrenci kulübü yönettim, dergi çıkardım, yazılar yazdım, insanlarla konuşmaya inandım, duvara yazılar astım, fanzin çıkarttım, siyah ve beyazdım, nettim, mesaj vermek istedim, fotokopiciler ikinci evimizdi, makinelerin sıcaklığında ısındım, gruplar kurdum, insanları bağladım, insanları ağırladım, yazılar yazdım (söylemiş miydim?) müzik gruplarının peşine düştüm, fan oldum, sahne ışığı, bira satışı, kulüp kurdum, imza aldım, sarıldım, konserleri takip ettim, beş bin kişiyle omuz omuzaydım, sıcaktı, yoruldum, uykum geldi, insanlarla konuşmaya inancımı kaybetmeye başlamıştım, yazılar yazdım (orasını biliyoruz) trenlere bindim, uzun uzun yollara düştüm, insanlar etrafımdaydı, konuşmadım, seyrettim, dinledim, dinlenmedim, kendi başımaydım, başka binler de oldu, misafirlerim oldu, ev sahipliğim ve konukluklarım, kafam iyi oldu, kötü oldu, iyi kötü yaşıyordum, gezip dolaştım, otobüs koltuklarında ısındım, vagonlarda terledim, uçaklara ...
Yorumlar