Çaresizlik

 Deprem nedeniyle müthiş bir çaresizlik içinde geçiyor günlerimiz. Evimiz ayakta ama bir diken gibi batıyor her yanımıza. Çeşitli düzeyde çatlakları içimizden geçip gidiyor sanki. Bir şey olmaz dediler, sağlam dediler ama artık kafamız sağlam değil gibi. Bu tip durumlarda hep en kötüsünü düşünme eğilimi güçlenir; üstesinden gelip kendimizi toparlamaya çalışsak da bitmeyen malum sarsıntılar hep en başa götürüyor bizi...

Pek çokları böyle biliyorum; Rüya ve Ebru için de daha fazla dirayetli durmaya çalışıyorum. En kötüsünü atlattık diyorum. Umarım daha da kötüsü olmaz... İlk günlerde arkadaşlar yanımızda oldu, onların evine sığındık; sonra İzmir'de geçirdik bir haftayı da. Dönüne yine bizi bulan sarsıntı tekrar filmi başa sardı.

Arkadaşlarımızın kayıpları ve yıkımları oldu. Televizyonlar zaten izlenecek gibi değil. Onlara göre iyi durumda olsak da kötüyüz işte. "İyi kötü geçinip gidiyoruz" oyalanmasında iyi kısmı uçtu gitti sanki. Kendimi parasız ve kaygılı hissediyorum. Herhangi bir şeye karşı güvensiz. Daha önce de devletle, hukukla, yasalarla boğuşurken böyleydi. Şimdi doğaya karşı çaresizlik içindeyiz. Nefes alıp verip hayatta ve sağlıklı olduğum için iyi hissetmeye çalışıyorum. Elimden gelen bu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü