muhasebe #20

 Yıl sonu muhasebe yazısı geleneğini devam ettiriyorum. Bu sene evde kal günlerinde blogtaki yazıları etiketlere ayırmıştım. O yazılar da burada, yıl sonu etiketinde bir arada bulunuyor. Diğer etiketleri de sol üstteki üç çizginin içindeki menüde bulmanız mümkün. 

Kıvanç Abi'den esinle, o okuduğu kitapları-izlediği filmleri listeliyor, ben de her yıl bugünlerde, o yıl neler yaptığıma dair blogun genel havasına uygun bir dilde bir şeyler karalıyorum.

2009'ta başlamışım bu işe; ilkini iki parça halinde yayınlamışım. İki üç kişi okumuş. Onlardan biri Ebru, diğeri de Mustafa'dır kesin, en eskilerden ikisi. Muhasebe #11 de üç kere okunmuş. Son yıllardakiler belki biraz daha sosyal medyada paylaştığım linklerle artmış görünüyor. 

2019'un sonunda önce doçent olup arkasından annemi kaybedince, iyi kötü döngüsünde çember tamamlandı. Annemsiz ilk yıl, duruma alışmakla geçti. Derslere yazılara kendimi vereyim derken hastalık olayıyla beraber bu yıl herkes için hemen hemen aynı hale geldi. 

Salgın zamanında ben yazısında durumumu özetlemiştim; hastalanmamanın başarı sayıldığı zamanlarda, ailecek başarılıyız! Zaten "çılgın kalabalıktan uzak" hayatımız iyice ev içine tıkılınca burun akıntısı bile radikal bir karşı çıkış, burun silmek hayati bir eylem haline geldi. Kaçacak bir yer olmayınca kavga gürültü de sıradanlaştı; evdeki üçüncü aktör belki de kurtarıcı olarak kendini iyice hissettirdi.

Kızım ilkokula başladı; ama bu can sıkıntıları ve gerginlikle hayatının en önemli aşamalarını pek de iyi tadamadı. Onun etrafında geçen hayatımız, prenses rolüne girmesin ama kendine güvenli biri olsun dengesini nasıl tuttururuz derdiyle geçiyor.

Bu yıl blogta kurgu öykü denemeleri ile yeni bir hat açtım. Onları da öykü etiketinde topladım.

Yaz okumalarım iyiydi; Per Petterson'un üçüncü, Ayhan Geçgin'in ikinci kitabını okudum. Metis Yayınları kampanyalarıyla yardımcı  oldu.

Tabii en düzenli yaptığım iş, youtube videoları üretmeye devam etmek ve bunları bir de podcast yapmak oldu. Youtube'ta 1000 aboneyi, spotify'da 300 takipçiyi aştım. Kitap tanıtımlarına siyasal kavram tanıtımları ve gündeme dair çeşitli konularda kavramsal analizler ekledim.

Böylece kendimi oyalamaya çalışsam da özellikle yaz aylarında canım pek derinden yandı yine; devamında ben iyi bir insanım diye kendimi toparlamaya çalışsam da, "kesiklerimden damlar, sessizlikler, çığlıklar..." Onların bir kısmını buraya aktarıyorum; en azından koca tarihte kişisel olarak ufak bir damla olarak insanlığın nerelerden geçtiği kaydedilsin diye! 

Heyt be, ben olmasaydım ne yapacaktı koca insanlık, bir parçası eksik kalacaktı. Hayatta kalmaya, ayakta kalmaya devam ediyorum, arada spor yaparak kasları esnetiyorum, bir de atlatılacak sözlü sınavı geçtim mi, artık insanlıktan çıkabilirim! Yok şaka, giriş var, çıkış yok. İçeride elimden gelenin en iyisini yapıyorum, inanın bana, dışarısını bilmiyorum, onları da sizden öğreniyorum, var olun, yok olmayın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü