tatil tatil diye diye sanki tatili öteye ittim;, öfleyip puflarken bir tüy gibi kendimden uzaklaştırdım. halbuki ben beklemeyi iyi bilirim. iyi beklerim. sonra o gelir. şimdi biraz uzaklaşmak ve başka yerlerde sıkılmak zamanı. herşeyin üst üste ve son dakikada gelmesi, iyi mi kötü mü bilemediğm bi ton gelişmeye rağmen biraz ara vermek gerekli. kafam duracak mı bilmiyorum. çalışmayı seviyorum, kendim için çalışıyor olmak da güzel. ama ne yaptığımı, ne yapabileceğimi soracağım pek kimsem yok. yani bu oldu mu oluyor mu, ne yapmak lazım diye topu atabileceğim biri yok. varsa yoksa şahsi verkaçlar... o zaman kendimi oyundan alıp, bırakınız oynasınlar diyorum.
şöyle bir bakacak olursak
şöyle bir bakacak olursak geçmişe; hevesliydim, öğrenci kulübü yönettim, dergi çıkardım, yazılar yazdım, insanlarla konuşmaya inandım, duvara yazılar astım, fanzin çıkarttım, siyah ve beyazdım, nettim, mesaj vermek istedim, fotokopiciler ikinci evimizdi, makinelerin sıcaklığında ısındım, gruplar kurdum, insanları bağladım, insanları ağırladım, yazılar yazdım (söylemiş miydim?) müzik gruplarının peşine düştüm, fan oldum, sahne ışığı, bira satışı, kulüp kurdum, imza aldım, sarıldım, konserleri takip ettim, beş bin kişiyle omuz omuzaydım, sıcaktı, yoruldum, uykum geldi, insanlarla konuşmaya inancımı kaybetmeye başlamıştım, yazılar yazdım (orasını biliyoruz) trenlere bindim, uzun uzun yollara düştüm, insanlar etrafımdaydı, konuşmadım, seyrettim, dinledim, dinlenmedim, kendi başımaydım, başka binler de oldu, misafirlerim oldu, ev sahipliğim ve konukluklarım, kafam iyi oldu, kötü oldu, iyi kötü yaşıyordum, gezip dolaştım, otobüs koltuklarında ısındım, vagonlarda terledim, uçaklara ...
Yorumlar