sınır değişimi
Bu sabah, normalde evde olmam gerekirken, Erasmus öğrencileri için mülakat yapınca yeniden hissettim sınır değişimini. Artık soru soran taraftaydım; kendimi onların yerine koydum ve kıs kıs güldüm. Çok komiklerdi. Çok komikmişim. Eski fotoğraflara bakmak gibiydi. Mülakat İngilizce'ydi bir de; derdimi en iyi hangi dilde anlatabildiğimi bile bilmezken onların dertlerini anlamak için soru sordum. Şarkı sözleriyle konuşsalardı ya benimle, ben İngilizce'yi öyle öğrenmiştim, "dürüst olmak gerekirse..." Sakallarımı kessem miydi acaba, daha derli toplu bir şey giyseydim? Öte yakaya geçtik ya, üstümüz başımız düzelmeli; henüz iki yakamız düzelmemişken...