Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

sınır değişimi

Bu sabah, normalde evde olmam gerekirken, Erasmus öğrencileri için mülakat yapınca yeniden hissettim sınır değişimini. Artık soru soran taraftaydım; kendimi onların yerine koydum ve kıs kıs güldüm. Çok komiklerdi. Çok komikmişim. Eski fotoğraflara bakmak gibiydi. Mülakat İngilizce'ydi bir de; derdimi en iyi hangi dilde anlatabildiğimi bile bilmezken onların dertlerini anlamak için soru sordum. Şarkı sözleriyle konuşsalardı ya benimle, ben İngilizce'yi öyle öğrenmiştim, "dürüst olmak gerekirse..." Sakallarımı kessem miydi acaba, daha derli toplu bir şey giyseydim? Öte yakaya geçtik ya, üstümüz başımız düzelmeli; henüz iki yakamız düzelmemişken...
Bugünler kötü olduğundan değil ama geçmiş günleri hatırlamanın tadı bir başka. 2000'li yılların başı, sanki 70'lerden parçalar gibi geliyor bazen. yurttan çıkıp gazete alıp, Ezgi'ye gidip çay-simit... O zamanlar, orası da bizim gibi pejmürdeydi, şimdiki renkli kıyafetlerini giymeden önce... Öyle olduğumuzdan, biraz da öyle olmak istediğimizden yalnızlığımızla kalabalığın içine dalmalar. Yürümek yürümek yürümek. Ankara'yı benim yapan şey biraz da bu olmuştu. Şimdi başka bir şehirde yürüsem de benim aklıma takılı kalan o. Dün derste, "we don't need no education"ı mırıldanırken öğrencilere, tabii ki Konur sokakta izbe bir odada Wall izlediğimizi hatırladım. Kıyafetlerimiz değişti, başkalarıyla konuşmaya başladık artık, onlar bizi dinlemeye başladı. Ama aklım yerinde. Kafamın içinde. Orada takılı kaldığı için de bir parça sıkıntıda.
ders alma değil ders verme dönemimin 1. ayı bitiyor! herhangi bir şey planlamamıştım; genelde birşeyler planlamam ama işlerim düzgündür. garip gelişmeler, olmayacak terslikler olur elbet ama olması gerektiği kadar. sonra işler yoluna girer. nasıl olur bilmiyorum ama oluyor, yavaş yavaş da olsa. süreç pek tatmin edici gitmese de henüz heves kırıcı birşey yok.