Kayıtlar

Ağustos, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tarladan Odaya

Daha dün bamya dikeniyle uğraşıyordum, bugün kitap tozuna geri döndüm; farklı hayatlar arasında geçişlere devam. Önce Torosların bir ucundan diğerine ağır aksak dura kalka yolculuk; sonra pastoral hayatta ben de varım denemeleri. Önce maviliklere sonra kırmızı toprağa bulanma. Önce tüketim sonra üretim. İkisi arasında, ikilikler arasında, ikilemler arasında bir dengeyi tutturabilmek hayatın zor kısmı. Bir süre çeviri kitap-yabancı yazarlarla ilişki kurduktan sonra Türkçe yazarlara geri döndüm. Akif Kurtuluş ve Behçet Çelik okudum. Dönüş yolunda geçen seneki rutinin aynısını yapıp yol için klasiklerden bir tane seçtim; Çehov-Hayatım'la yola devam ediyorum. Okulda oda değişikliği yapıldı ve her taşınma gibi yine eski defterler karıştırıldı; anılara sövüldü, anılara gülündü ama bunlar hep pasif formda yapıldı. İçimden sessizce övdüm ve kınadım kendimi. Bir kısımını da buraya aktarıyorum işte. Kusura bamya...

Gidiş geliş

Horst ve grabenler arasında dikine dikine gidiyorum hayatın; ileri! Geri gidip değiştirebilecek şeyler var mı? Öyle bir şansım olsa onu da yanlış yapma ihtimalim yüksek. Bırak dağınık kalsın. Daha önce yazdığım gibi elimden gelen bu. Yapacaklarımın en iyisini yaptım. Şimdi beklemedeyim. Biri bitip diğeri yeniden başlarken. Hayatlarımız başkalarının parmak uçlarındayken, kendi uçlarımı keşfediyorum. Yeni bir noktaya gidip geri geliyorum. Işık ışını gibi karanlıkta kayboluyorum. Başka kayıplar da var. Arkadaşımın babasının vefatı. Başkaları da var. Bunu hatırlamak gerekli sürekli.