Kayıtlar

Haziran, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Per Petterson - At Çalmaya Gidiyoruz

Norveçli yazar Petterson'ın kitabı, kitapta anlatılan hislere denk gelen bir zamanda okumuş olmam, dünyanın başka yerlerinde aynı hislerle dolu insanların olduğunu bir kez daha hissetmemle edebiyata olan hayranlığımı ve bağımı artırırken çocukluk ile yaşlılık arasındaki bağı anlatmasıyla, en iyi kitaplarım arasında hızlıca üst basamaklarda kendine yer buldu. Harika! "acaba uzun bir süre yalnız yaşayınca insan böyle mi oluyor, bir düşüncenin ortasında birden konuşmaya mı başlıyor, konuşmakla konuşmamak arasında ayrım siliniyor mu, içimizde kendimizle sürdürdüğümüz hiç bitmeyen sohbet hala görüşmeyi sürdürdüğümüz insanlarla yaptığımız konuşmaların içine mi sızıyor, insan çok uzun süre tek başına yaşayınca birini ötekinden ayıran sınırlar bulanıklaşıyor mu... Benim geleceğim de böyle mi olacak? " syf 143. "keyfim tavan arasıyla bodrum arasında gidip gelen bir asansör gibi bir iniyor bir çıkıyor, günlerim artık benim düşündüğüm gibi geçmiyor. Ufacık bir şeyi büyütüp

Yaz Kitapları

Yaz başladı mı? Ayakları uzatıp uzun öğleden sonralarda kitap ve yanına içecek bir şeyler varsa, evet. Tabii manzaranın yeşil-mavi tonlarda olması daha iyi olur ama şimdilik dışarıya bakmayalım. Metis Yayınları'nın haziran için yaptığı edebiyat kitap setlerinde birini aldım. Hiç tanımadığım yazarlardı: Belki biraz da bu yüzden. Uzun süredir okuma isteğim, daha önce sevdiğim tarzlarda değil de , yeni maceralara isteği üzerine kurulu. Özellikle çeviri metinler... Dönüp dolaşıp kişisel meselelere/sorgulamalara çıkıyor gerçi her bir labirent. Bu bir ay içinde okuyacağım kitaplar şunlar, ki ikisine başladım bile: Chantal Deltenre - Bebek Töreni, Ralf Rothman - Genç Işık, Per Petterson - At Çalmaya Gidiyoruz, Rana Dasgupta - Solo, Carmen Laforet - Hiç.

Iris Murdoch serisi

Iris Murdoch serisini bitirdim; Ayrıntı Yayınları'nın sitesinden set olarak almıştım. Ağ, Rüya Sakinleri, Melekler Zamanı ve Kara Prens romanlarıyla bir de sanat ve sanatçı tartışmalarını Antik Yunan üzerinden incelediği kuramsal kitabı vardı sette. Ağ ve Melekler Zamanı'nı birlikte okuyarak başladım. Ağ ilk romanıymış, belki be bu yüzden serinin en farklı kitabıydı. Çeviri yapan ve yayın dünyasıyla temas içindeki kahramanın etrafındaki dostları, yazarlık macerası, etkilendiği kişiyle arasındaki gerginlik, hayatına temas eden kadınlar üzerinden Londra'nın ve Paris'in farklı bölgelerinde dolaşıp durduk. Kitabın bu ilişkiler ağının içinde biraz dağınık bir sonla bağlandığını söyleyebilirim. Melekler Zamanı, genel çizgisini özetleyen kitaplardan biri. Kitaplarında sürekli inanç(sızlık), aldatma ve cinsel düzensizlik, ailevi kargaşalar var. Bu kitapta da eski ve kısmen yıkık bir rahip konutunun içinde, dışarıda sisle kaplı bir hava varken yaşanan sisli ilişkiler, ailevi