Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Acının Tarihi

 Boynumdan yukarı doğru çıkan her türlü damarı hissetmemi sağlayan ağrı, baş ağrısı kategorisine alınırsa haksızlık edilecek cinsten bir doğa olayıydı. Bu başlı başına incelenmesi gereken bir fenomendi. Sinüzit-migren-Hegel diye giden ağrı silsilesinin yeni aşaması olabilirdi. Bilim insanlarına bunu incelemesi için bir fırsat vermeliydim. Bedenimi bilime adamalıydım. İlk adım olarak nöroloji servisini seçtim. Bunun çözüm bulacak tek yer olmayacağını biliyordum. Sırtıma o mavi yelek geçirilecek, pek çok makinenin içine girip altına yatacak ve yatıp kalktığım beyaz zeminlerde izimi bırakırken bir yandan da bilim tarihine adım geçecekti. Başı ağrıyan o adamdan daha fazlasıydım!  Muayene öncesi sıramı beklerken benim gibi tarihe geçecek diğer yarışmacı adaylarıyla göz göze geliyordum. Kim daha ileri gidebilecekti! Kimin adı bir model olarak kayda geçecekti. Kim daha çok ağrıyordu, kim daha sorunluydu! Hadi bakalım... Yarış başladı. İri yarı hemşire adımı okuduğunda diğerleri ne kadar güçlü

kelimeler

 Bugüne kadar kullandığım, en azından yazarken kullandığım, kelimelerin bir yığını yapılsa bazıları tabii ki belirgin bir öneme sahip olacaktır. Bulut tarzı şeylerle böyle gruplamalar yapıyorlar. Her ne kadar akademik deformasyon sonucu "...maktadır", "...miştir", "...muştur" gibi keskin uçlara fazlasıyla sahip olsam da "olabilir", "söylenebilir" diye yumuşattığım tespitlerim de oldu. Onlar belki biraz daha temas etmiştir birilerine, kim bilir. Ayrıca arayış, umut, detay, hissetmek de öne çıkan kelimeler arasında diye düşünüyorum.  Bir takımın attığı gol sayısını hesaplamak gibi, toplamda kullandığım kelime sayısını hesaplamak; iyi olanları kötülerden çıkarıp bir averaj bulmak istiyorum. "Toplamda", buram buram çeviri olan  "günün sonunda" yerine bu aralar tercihim.  Bu yazının sonunda, averaj takımı olmaktan korkuyorum. Kelimelerin altındaki asıl anlamları, taşın altına elimi sokmayı, içe işleyen bir ok fırlatmayı b