Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aynısından İki

 Masaya yıkılıp kalmıştım. Elimdeki bardağın ıslaklığı ile alnımı koyduğum kolumun gittikçe acımaya başlaması, o sırada hayatla kurduğum tek duyusal bağlantılardı.  Sıcak yaz rüzgarının ve denizden gelen şen şakrak seslerin diğer duygularımı harekete geçirdiği söylenemezdi. Kafam başka yerdeydi, bedenim başka. Sinir uçlarım körelmişti. Biri masama oturup konuşmaya başlayana dek... Önce kulaklarım, sonra baş ağrım geri geldi.  Tasarımcı olarak tanıttı kendini; insan hep önce tasarlar, sonra uygular. Halbuki her şey bu kadar doğrusal değildi.  Benimle konuşup konuşmadığını anlamak için etrafıma baktım. Bir yandan da bu kafayla hangi tuzağa düşürülüyorum diye düşünüyordum. Amerikan filmlerinden bilinen sahneyi yaşayıp yaşamadığımı kontrol ettim. Kamera açısı genişliyor; ben, masa, o, kumsal deniz ekrana giriyordu. Hayır, başka kimsecikler yoktu. Bir yandan elimdeki bardağın, oturduğumuz altılı masanın, üzerimizdeki gölgeliğin fiziksel ve matematiksel yönlerini anlatmaya devam ediyordu. Ta