Modern Hayat Yerle Bir Oldu
Ankara'da herhangi bir statta maç izledikten sonra sağda solda takılıp, belki ayran-simit ya da ciğer-kebap, devamında Sakarya diye devam eden hafta sonları... Güneşli öğleden sonraları, zaman: bahar. Kış ise içlik altta. Sonra fermente sıvılar; sarı, kırmızı, beyaz. Bir daha, bir daha... Günler boyunca, bir daha. Dostlar, kızgınlıklar, kırgınlıklar, aşklar. Kadınlar ve erkekler. Biz. Beraber, birlikte ve dip dibe, diz dize. Biz ve onlar. On yıl sonra burada yine buluşalım, olur mu? Olmaz. On beş, yirmi, yeniden... Hadi eyvallah. İnsanların içinden, kalabalıkların içinden kaçıp geldiğim bu sığınakta, ilmik ilmik işlenmiş bir el sanatının karşında oturuyorum. Ilgıt ılgıt gelen geçmiş rüzgarların ısıttığı yüzümün tanıklığında.... Islık ıslık öttürülmüş bir geçmiş; bir melodi, bir ezgi. Eskidi. Elden geçirilmesi gerekli. Anılarımı elden geçirip birer sanat eserine aktarmak istediğimde, bu konuda eğitimsiz ama hevesliydim. Belki uygun bir yer, uygun zaman, koşu...