bir yıl daha biterken(2)

(evveliyatı şurada)

25 ve 8; yıl başlarımın numaraları; ben bu kente geldiğimde doğanlar artık okullu oldular; doğduğumda ekilen çınarlar çeyrek asırlık oldu, gölgesinde ne aşklar yaşandı ve dahası "tamam hayat başlıyor" dediğimdekiler konuşmayı öğrendi ki 2005 yazıydı TAŞTİ'de ilk ağzımda çıktığında; ondan beridir 4 kere daha başladı hayat (lütfen hemen bozmayın, her gün başlar biliyoruz bu meret; geçmişten kopma bağlamdan dönemsel bir ayrım bu, lütfen!) 4 keredir başladı ve bitti; parasızlık ve yalnızlık, sefalet ve merhamet. yeni işler, yeni evler, sanki hiç bitmeyecek günler, yeni şehirler, yollar, yolculuklar, insanlar, hikayeler, neler biriktirmedim ki içimde ve sonuçta bir koza gibi örülen ağın içindeki tutsaklık. dön-dolaş aynı yerdesin, ekmeğin emrindesin.

yeni bir yıl biterken, güneş dönüp dururken benim gibi hattında, dünya dönüp dururken etrafında, sınırında hiç şaşmadan, 365'te 1 de olsa bir ihtimal bugünü yaşamak; değer beklemeye, yeniden doğmaya ve ölmeye... ki ancak hayatta kalarak ölüme bir anlam yükleyebiliriz değil mi dostlar, ah o muhabbet tellalı insanlar- neredesiniz? güneş ve dünya gibi kendi işimi yaparken bir başıma; kendi kendimeyken bu yılın son günlerinde; yeni bir yıla girerken, kendi yarattığım canavarın midesinde; hazımsızlık yaratacağım tabii ki, kendi yarattığım oyunlarda devam kendime başrol biçmeye.

20 ve 08; yeni bir birliktelik; biz muhtacız ateşlere; daha çok var merak etme, sayı olup unutulacaksın sen de. o yüzden, sakin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü