cezaevimi müze haline getiriyorum

Kimseye hayatı zindan etmemek için, cezaevimi müze haline getiriyorum. İbret-i alem olsun diye duvarlarımı sergiliyorum. Hybrid-i alem olsun diye tüm karmaşıklığını dağıtıyorum. Yeni hayatımı ararken yolculuk yapamadan, kafamı ön koltuğun kül tablasına çarpmadan, ölüp ölüp dirilmiş, melekleşmiş ruhlarımı çağırıyorum. (Melekelerim yerli yerinde. Allah aza noksanlığı vermesin!)

İçimde kalan ve dışarı çıkamayan her şeyi salıveriyorum. Yepyeni olmasa da en azında yep olabilen bir hayat arıyorum. Yepyep, kendini tekrar edip duran... Böylece yeni bir mekan öncesi eski cezalarımın suçlarını affediyorum. Kendime yep bir yıl diliyorum. Yenisini sonradan edinme potansiyeline sahip bir ön ek olarak, ardıllarımı merak ede ede...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annemsiz ilk doğum günü

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?

Öyküler