aalborg notları #2
Aalborg'ta ikinci gün, üniversitede geçti çoğunlukla. Erken yattığım için erken uyandım, kent karanlık ve sesiz olduğu için uyandıracak dış etken oldukça az. Saat 8.30'da duraktaydım ama hala her yer karanlıktı, 9'a doğru aydınlandı. Kar hafif hafif başlamıştı. Durakta otobüsün kaçta geleceğine dair liste var ve saniye şaşmıyor. Şehrin dışına doğru çıktıkça kuzeye özgü sivri ya da dik çatılı mütevazi müstakil evler çoğaldı. Şehir içinde de öyle apartman yoğunluğu yoktu gerçi en yükseği 5 katlı birbirine benzeyen evler vardı. Bazı yerlerde lojman benzeri daha tektipleşmiş evler vardı, öğrencilerin ya da göçmenlerin oturduğuna dair izlenime kapıldım. Tabii ki her yerde -o soğuk havada- sabah koşusu yapan ve bisiklete binenler vardı. Yolun yanında, kaldırımla yol arasında özel bisiklet yolları bütün şehre yayılmış durumda. Hatta bisikletler özgü trafik lambaları bile var. Üniversite kampüsü yine yatay bir şekilde organize edilmiş, kampüs girişi diye birşey yok zaten; kentin ...