geçip gidiyor

yolun kenarında oturup daha önce buradan geçiş gidişlerini anımsamak; hala oradan geçip gidenlerin değişimi. karşında gittikçe değişen bir göbek. büyüdükçe büyüyen bir yaşam. şaka maka yaşlanmak. zaman geçip gidiyor ve bu bloga yazmaya başladığımda pek de aklımda olmayan şeyler bir bir gerçekleşiyor. o yüzden ileriye doğru pek bir ihtimal, plan program, tespit yapmak çok zor. öylesine mi yaşıyorum her şeyi akışına mı bırakıyorum, saman altından su mu yürütüyorum belli değil. her şey kontrolümde mi yoksa hiç bir şeye müdahale etme imkanım yok mu? olaylar gelişiyor, gelişiyor. sanki tutulakalmışım bir hastalığın histerisine. düzelmeyi beklerken ona alışıyorum. alıştıkça normalleşiyorum. herkes gibiyim. yolu klişelerden geçmeyen hayat bizim değildir. kendi kalıbımızı üretip duruyoruz, sonra damga vuruyoruz hayata, hep aynı hep aynı.... sadece yan yana geldiğimiz diğer kalıplar farklı. bir araya gelip kurduğumuz kelimler farklı. aynı kalıplardan farklı kelimeler ve cümleler üretmek mümkün mü? tam da etrafımda kimseler yokken, pek bi arkadaşım kalmamışken yeni kelimeler üretmek mümkün mü? yeni kelimeler üretmek için ne yapmak lazım? daha çok kalıp-insan görmek, onlarla daha çok yan yana gelmek, belki. geçip gittiğimiz hayatın bu döneminde, buradan daha önce geçenler ve benim geçmiş hallerim ortalarda sallanıp duruyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü