Eski ben'ler üretmek

Kendi içimden çıkıp, suyun dibinden yüzeye, derin derin nefes alıp  hayatta kalmaya alışmaya çalıştım. İyi kötü bugüne kadar başarılıyım. Artık sadece kendimi için, başkaları için de, kendi yanımda, eşim ve kızım için de nefes alıyorum. Onlarla birlikte yaşamaya alışmışım. Yeniden içeri dönmek, yalnızlık kuyularına inmek bana iyi gelmedi. Kendimden canım sıkıldı açıkçası. Ama birlikte yaşayacak başka insanlar bulmakta da zorlanıyorum. Aranıp sorulmak istediğindeyim. İnsanların beni yanlarında istememelerine de şaşmıyorum aslında. Çeşitli hırtlıklarımla onların da hayatlarını kolaylaştırmıyorumdur eminim. Ama keyifli yanlarım da yok değil. Değil mi? Lütfen var olsun. İyi olayım. İyi olalım. Hayatta yeni dertlere pencere açarken, daha kötü olacak mecalim yok. İyi olup, yola devam etmek istiyorum. Her bir başvuru, her bir imza, her bir risk, her bir bekleyiş insanı olgunlaştırıyor; daha yaşlandırıyor demek için erken ama o da olacak. Eski ben'e sövüp sayarken, şimdi de sövüp sayılacak işler yaptığımın farkına gelecekte varacağım, biliyorum. Ama yine de adım atmadan duramıyor insan, yoksa dert içeride birikiyor. Sürekli eski benler üretip, ama aslında şöyleydi diye kendimi avutup, yeni yollara gireceğim. Korksam da bu böyle. Daha önce karar alırken yine yalnızdım, şimdilerde de yine kendi hatalarımla yüzleşeceğim yeni kararlar öncesi bunun farkındayım. Neyse ki iyi şeyler de oluyor, kızım büyüyor yeni kafasıyla. Darısı bana yeni bir kafa.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü