Daha az okuyup...

Daha az okuyup daha çok konuşup daha çok yorulup geçip giden bir dönem daha. Başı sonu aynı; can sıkıntısı. Arada gidiş-gelişler, alçalıp yükselmeler; yeni tatlar ve yeni sıkıntılar. Yani yine aynı nokta. Ekmeğin emrinde geçen günler. Ekmeğe katık ettiğimiz şeyleri değiştirerek mutlu hissediyoruz. Seçimlerimizi yapıp yola devam ediyoruz. Öğrenciyken yaptığımız tercihlerin mirasını yiyoruz, iyi ki çokça okumuşum o zamanlar diyorum. Şimdi daha az okuyorum, bir şeyler okuma heyecanımı yitirdim diye düşünüyorum. Metinlerin sonuna kadar gitmekte zorlanıyorum. Tüketmiş olabilirim kendimi. Daha az sarhoş oluyorum sonra. Daha çok büyüdüğüm için mi? Yetmiyor mu içimi doldurmaya şeyler, nesneler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü