georges perec demiş ki:

"mutsuzluk üzerine atılmadı, üstüne çullanmadı; yavaşça sızdı, neredeyse tatlılıkla sokuldu. büyük bir dikkatle yaşamına, saatlerine, odana işledi, uzun süre gizli tutulmuş bir hakikat, reddedilmiş bir gerçeklik gibi; direşken ve sabırlı, incecik, zorlu mutsuzluk, tavandaki çatlakları, çatlak aynadaki yüzünün kırışıklıklarını, dizilmiş oyun kâğıtlarını ele geçirip sahanlıktaki musluktan damlayan suyun içine girdi. ....
Oysa sen, zavallı Dedalus, senin labirentin yoktu. sahte mahkum, senin kapın açıktı. ne kapının önünde nöbetçi duruyordu, ne dehlizin sonunda nöbetçi şefi, ne de bahçenin küçük kapısında Engizisyon Yargıcı."

uyuyan adam/ syf. 78-100.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü