aslı

Aslına bakarsanız çok prova falan yapamadık; sadece gözlem yapmakla yetindik. Aslı da zaten haftaya değil; sonrakine... "Kusur benim imzamdır". Unutuyorum bazı şeyleri. Unutmadıklarım da var. Aslolan unutmak ve unutmamak arasında bir denge tutturmak; ikisinden birine çok meyletmemek...

Meselelerin aslı astarı onları yaparken ortaya çıkıyor; öncesinde şunlar bunlar diye bir listeleme-teorik çerçeve kurmanın çok bir karşılığı yok. Sanki... Yaparken öğrenmek dedikleri bu olsa gerek. yine de önceki öğrendiklerimiz bize bir asıl tahayyülü sunuyor. Gibi... Oraya bakarak yol almaya çalışıyoruz. Değil mi?

O yüzden önceden şöyle olacak böyle olacak demenin, katı sınırlar koymanın alemi yok. Olması için mücadele etme var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

41'den

Annemsiz ilk doğum günü