Bakmayın burada ağlak bir moruk olarak takıldığıma; kendi çapımda neşeli, enerjik, yaşamaya hevesli biriyimdir. Sorun çapımın biraz dar olması olabilir. Kendi çapımda yaptığım işler, sağa sola çarpa çarpa bende morluklar oluşturdu. Alım al, morum mor oturdum yerime. Keyfimi kaçıranlara karşı elimi kolumu uzattığım yerlerden biri, burası. O'su bu'su, şu'su; öyle böyle yaşıyoruz işte, ölümüne... Şen şakrak, kakakikiri, espriler, şakalar. Spritüel kaçışlar. Uçtuğumu zannedip götümün üstüne çakılmalar. Buradan bir yere gidememek. Gittiğinde de bile gitmiş gibi olmamak. Güldüğünde de içinin gülmemesi gibi bir şey bu. Bak yine keyifsizleştim birden. Başka biri olmak istemem. Dengesizliklerimle birlikte kendim olmakta bile zorlanıyorum. Dengemi tutturmak zor olduğu için yerimde oturuyorum. İçten içe şakalar espriler devam ediyor... Gülelim ağlanacak halimize. Bak yine ağlamaktan bahsettim; bırak bu moruklukları adamım!
Yorumlar
eskir geceler, serin hüzünlü
yeni mevsime hazırlık ömrün teğel yerleri
bir yanı telaş, bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri
çıkarır sizi dalgın derinliğinizden
yaşadığınızı duyarsanız teninizde
bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz
sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları
ahşap pancurları
yaz bitti
bitmeyen şeyler kaldı geride"
M. Mungan