aşk tefadüsleri sever'i izledik ve ardından bira içtik. kentin sonradan sonraya sinematografikleşmesinin benim gidişimin yaklaşmasıyla hiçbir alakası yok tabii ki. ben gittikçe burası daha iyi kent olmayacak. gittikçe kötüleşen zamanlardayız çünkü. olmayanı olur eden zamanlar. ulaşılmayana ulaşılır kılanlar. biz de gezeceğiz daha çok ve daha çok yerden ayrılacağız. böylece kıymeti bilinmiş ve bilinmemiş yerleri geçtikçe daha da anlamlı kılacağız. ben gittikten sonra ya da gitmeden önce kıymetinin bilinmiş olmasının pek de bir önemi yok. önemli olan kıyamete kadar sürecek bu bilinemezlikte kendi filmimizi iyi kötü çekmeye devam ediyor oluşumuz.
Annemsiz ilk doğum günü
Annemsiz ilk doğum günü. Pek çok şeyin ilki gibi, bunun da ilki varmış. Pazar günü mezarını ziyaret ettim, çiçek diktim. Umarım tutar ve büyür. Bu yaşa kadar pek çok işim tutmadı, ama dertleri içimde büyüdü. Yine de aynı şeyleri yapmaya devam ettim. Denedim ve yenildim. Kimi zaman beraberlikler ve galibiyetler de oldu. Daha önce yazdığım gibi orta sıralarda, "hem önemsiz hem de nemsiz bir yerde" hikayemiz geçip gitmeye devam ediyor. Bazı rutinleri bozmayı sevmiyorum, bu da öyle. Yaşayıp gidiyoruz işte, "yıllar geçiyor yaşlanıyoruz galiba..." Arada ufak tefek mutluluklar, küçük başarılar ve büyük umutlarla nefes alıp vermeye devam...
Yorumlar