kendimle dost hayatımda 10 gün geride kalırken kendime olan sevgimin çok da artmadığnı, tersine eskinin boş ve sessiz koridorlarını pek özlemediğimi fark ettim. sessiz koridorlarıma acil yardım fişekleri gönderdiğim günlerden kalan yanık izlerini bulmak mümkün, elimi duvarlara sürtünce... kendi sınırlarıma dayanmışım demek ki yeni duvarlar ve sınırlar edinmenin zamanı gelmiş. yeni dörtduvarlar ve yeni dörtgözle beklenen gelecek... her şeyin tam yeri ve zamanında olmak gibi güzel bir huyu var ki hala bekliyorum tam zamanı gelsin diye tıpkı zamanımın bitmesini beklediğim gibi önceki yazlarda. yaz demek, beklemenin ter ve sıkıntıyla nefes nefese gelmesi demektir zaten. bekliyoruz, onların ve şeylerin yeterli olgunluğa ulaşması için.
Annemsiz ilk doğum günü
Annemsiz ilk doğum günü. Pek çok şeyin ilki gibi, bunun da ilki varmış. Pazar günü mezarını ziyaret ettim, çiçek diktim. Umarım tutar ve büyür. Bu yaşa kadar pek çok işim tutmadı, ama dertleri içimde büyüdü. Yine de aynı şeyleri yapmaya devam ettim. Denedim ve yenildim. Kimi zaman beraberlikler ve galibiyetler de oldu. Daha önce yazdığım gibi orta sıralarda, "hem önemsiz hem de nemsiz bir yerde" hikayemiz geçip gitmeye devam ediyor. Bazı rutinleri bozmayı sevmiyorum, bu da öyle. Yaşayıp gidiyoruz işte, "yıllar geçiyor yaşlanıyoruz galiba..." Arada ufak tefek mutluluklar, küçük başarılar ve büyük umutlarla nefes alıp vermeye devam...
Yorumlar