yeni insanlar, yeni mekanlar; hiç kimse tanımıyordan çok az kişinin tanımasına doğru ilerlemeler... hayat, savurduğu kenardan yeniden ortalara doğru çeker mi, yeniden kalabalıkların içine girebilir miyiz acaba? yoksa inzivayı, yeni bir hayat tarzı mı belirleyeceğiz? kenardan köşeden, uzaktan uzaktan, neydim ne oldum'a dair tespitlerde bulunmak daha kolay. ama ilerleme için, hareket için, başkaları ve yeni katalizörler lazım. yeni dertler yeni tasalar; yeni tasarlamalar da gerekli. kendimize tasa yaratmakta üstümüze yok zaten. en ufak bi hareket dertlenmeye yeter. şimdilik kenardan köşeden temkinli bir seyire devam ediyor bünye, el mecbur! belki de biraz dinlenmeye ihtiyaç vardı. yine de kimsenin istemediği, benimse bir türlü bulamadığım koşturmaca, uzaktan çekici geliyor - bizim olmayan herşeyin çekici gelmesi gibi.
Annemsiz ilk doğum günü
Annemsiz ilk doğum günü. Pek çok şeyin ilki gibi, bunun da ilki varmış. Pazar günü mezarını ziyaret ettim, çiçek diktim. Umarım tutar ve büyür. Bu yaşa kadar pek çok işim tutmadı, ama dertleri içimde büyüdü. Yine de aynı şeyleri yapmaya devam ettim. Denedim ve yenildim. Kimi zaman beraberlikler ve galibiyetler de oldu. Daha önce yazdığım gibi orta sıralarda, "hem önemsiz hem de nemsiz bir yerde" hikayemiz geçip gitmeye devam ediyor. Bazı rutinleri bozmayı sevmiyorum, bu da öyle. Yaşayıp gidiyoruz işte, "yıllar geçiyor yaşlanıyoruz galiba..." Arada ufak tefek mutluluklar, küçük başarılar ve büyük umutlarla nefes alıp vermeye devam...
Yorumlar