via del'indipendenza

Piazza Maggiore'de, Bangladeşli abimizden aldığımız biraları yudumlarken, gözümden uyku akıyordu. Ama dolunay o kadar güzeldi ki; gözlerim kamaştı. Bundan bir ay önceki, dolunay. Mustava, bi ara uzanıp uyudu taş merdivenlere, bense Neptün Çeşmesi'nin etrafındaki kalabalığa dair yorumlar yapıyordum. Akşam üstü biri eğik, kulelerin altında fırıncının kızından pizza yemeden önce, öyle gelene geçene bakıp, sonra ara sokaklara dalınca, önceki hayatında lejant olan mustava bey, güçlü navigasyonu ile bizi bilinmedik maceralara savurmuştu.

Via del'indipendenza'dan via del pallone'ye doğru akarken, kemerli binaların altından, gelip geçenler ayakkabımın ökçesine basmış olduğumu fark etmemişlerdir umarım.

Yorumlar

mustava dedi ki…
şimdi olanların üzerinden bir aya yakın zaman geçmişken içimde bir kıpırtı var. belli ki bir virüs kemirmekte beni, için için...

gitmek, tekrar yabancı diyarlara gitmek. anlıyorsunuz değil mi D.E.?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annemsiz ilk doğum günü

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?

Öyküler