30 Nisan itibariyle, danışmana verilen tezden 4 aydır haber yok. Kısa haberler gelmişti; hala hayattaymış. Beklemek, terbiye edicidir. Neyse ki arada yazıp çiziyorum da kendime meşgale buluyorum. Tabii arada yenilen goller hariç... Geçmiş, geçmiştir; hesapları kapatalım: Önümüze bakalım. Geçmişle hesaplaşmaktan pek hayır gelmiyor. Önümüzdeki günler hareketli olabilir: 5 Mayıs Kesmeşeker konseri, ablanın doğumu, yaylaya gitmek hevesi, kayınvalidenin Eskişehir planları... Sonra yaz geliyor. Kısa bir tatil? Keşke kafa rahatken gidebilsek...
Annemsiz ilk doğum günü
Annemsiz ilk doğum günü. Pek çok şeyin ilki gibi, bunun da ilki varmış. Pazar günü mezarını ziyaret ettim, çiçek diktim. Umarım tutar ve büyür. Bu yaşa kadar pek çok işim tutmadı, ama dertleri içimde büyüdü. Yine de aynı şeyleri yapmaya devam ettim. Denedim ve yenildim. Kimi zaman beraberlikler ve galibiyetler de oldu. Daha önce yazdığım gibi orta sıralarda, "hem önemsiz hem de nemsiz bir yerde" hikayemiz geçip gitmeye devam ediyor. Bazı rutinleri bozmayı sevmiyorum, bu da öyle. Yaşayıp gidiyoruz işte, "yıllar geçiyor yaşlanıyoruz galiba..." Arada ufak tefek mutluluklar, küçük başarılar ve büyük umutlarla nefes alıp vermeye devam...
Yorumlar