Böyle suskunluk zamanlarında, konuşulmayan kelimeler içeride yeni doğacak kelimeleri de boğuyor. zaten yeteri kadar sayım yok onlar da birbirini tüketiyor. Konuşkan değilimdir; çoğu zaman konuşma isteği dahi duymam, ama bazen arayı kapatmak için boş konuştuğum oluyor. Kendini aradan kurtaran bazı kelimeler yeni bir sessizlik-suskunluk döngüsüne kapılmamak için aradan çakıp kurtulmak istiyor olabilir o anlarda. Susarken gelecek diğer kelimeleri de yok ettiğimi düşündüğüm için bazen kendi kendime konuşup ses tellerini çalıştırmaya çabalıyorum. O zamanlarda da sanki geçen zamanda yeni bir ses edinmişim gibi şaşırıyorum.
Annemsiz ilk doğum günü
Annemsiz ilk doğum günü. Pek çok şeyin ilki gibi, bunun da ilki varmış. Pazar günü mezarını ziyaret ettim, çiçek diktim. Umarım tutar ve büyür. Bu yaşa kadar pek çok işim tutmadı, ama dertleri içimde büyüdü. Yine de aynı şeyleri yapmaya devam ettim. Denedim ve yenildim. Kimi zaman beraberlikler ve galibiyetler de oldu. Daha önce yazdığım gibi orta sıralarda, "hem önemsiz hem de nemsiz bir yerde" hikayemiz geçip gitmeye devam ediyor. Bazı rutinleri bozmayı sevmiyorum, bu da öyle. Yaşayıp gidiyoruz işte, "yıllar geçiyor yaşlanıyoruz galiba..." Arada ufak tefek mutluluklar, küçük başarılar ve büyük umutlarla nefes alıp vermeye devam...
Yorumlar