annem öldü
Gördüğüm en gerçekçi korku hikayesiydi. Bizzat yaşadım. Korkunun içindeydim artık, beklemekten öteye geçtim. Kafalar eğildi yükseldi, döndü dolaştı, ağızlar açıldı kapandı, sular seller oldu, yağmurlar ve göz yaşları boşandı, eminim yakındaki deniz de morardı ve başımızdaki palmiyeler de turunculaştı. Herkesin başına gelen bir şey oldu. Herkesin bildiği sır. Ölüm. Annem öldü. Kaskatı bir gerçeklik. Hastanede, morgda, mezarın içinde... Başka bir bedenin içinde olan biteni izliyor gibiydim. Aslında her sürecin içindeydim. Ben hem orada hem değildim. Belki hep kaçmak istedim ama dönüp dolaşıp aynı yere geldim. Aile. Kalabalık. Toprak. Annemle aram hep iyi oldu. Bu hem sevinilecek hem üzülecek bir durum. Onu hep iyi bir şekilde anabileceğim. Ama bir daha iyi bir anımız olmayacak. Olan oldu çünkü ölen öldü. Ölenle ölünmüyor ama çok net eksiliyorsun. Toprağın içindeyken bunu hissettim. Her kürek atışında eksildim. Her yürek atışında ona yaklaştım. Her nefeste eksilme devam ediyor. Herkes...