e-süpürge

Uzunca süre, eşyalar için tutulan evlerde yaşadım. Yaşadık. Biz onlar için vardık, onlar bizim için değil. Onlar sığsın diye kendimizden ödün verdik. Birçoğu benden yaşlıydı, hepsine hürmet ettim. Çünkü evin en yenisi bendim. Özellikle elektronik eşyalar, abaküsün bilgisayar sayıldığı devirdendi. Koltuklar, bilmem kaç kez yüzünü yenilemiş; televizyona arada kumanda cilası çekilmişti. Her şeyden iki üç tane vardı, biri henüz olmayan yayladaki eve, biri henüz olmayan emeklilik sonrası eve... Bir kısmı depoda, bir kısmı inşaatı yaklaşık on yıl süren bir evde. Hiçbirine amortisman ayırmadık. Amortisman bizdik. Kendimizi onlar için sakladık.

Onlar kendini yeniletmek zorunda bırakırken ben de o evlerden uzaklaşıyordum. Artık onlar, saygı duyduğum büyük abilerim-ablalarım olmaktan çıkıyordu. Eve yeni gelen misafir gibilerdi. Aslında misafir bendim. Hiçbir eşyamın olmadığı kente geri dönecektim. Zaten gri kentin beyaz eşyası olmazdı. Olsa olsa gri olurlardı onlar da...

Hatta gün gelecek, bir oda işgal ettiğim evde, "sen bizim çamaşır makinamızı kullandın, biz senden para istemedik" denecekti.

Neyse ki sonra çamaşır makinem oldu. Maaşımla edindiğim laptop ve mp3 player da sanırım bu konudaki zirve noktalarımdı. Zaten cd teknolojisine ayak uyduramadan mp3'ler geldi, çekme kasetlerim bilmediği bir hayaletle savaştı.

Bunca lafı etmemin nedeni, yeni bir elektrikli süpürgem olması. Şu aşağıdaki, benim büyük abim-ablam olanlara benziyor. Bizimkinin torbası yeşil, kablosu beyazdı. (Torba, bez tabii ki.) Çıkardığı ses, Sirkeci Garı'nın en işlek zamanlarına denkti. Bu Metallica'ysa, bizim yenisi Linkin Park'tır olsa olsa...



Artık gırgır teknolojisi ve mevsimlik halı-kilim çırpma seansları uzakta kalıyor. Gerçi kadirşinas biri olarak arada bir onları yoklarım yine. Ama bu yenisine, makinelere duyduğum korkudan dolayı saygı besliyorum. Ayrıca küçüğüm olduğu için de seviyorum. Kırmızı olması biraz da çekici kılıyor. Benden küçük alet edavata ve hızla gelişen teknolojiye gıpta ediyorum. Daha neler göreceğiz bakalım. Bir garip haller...

Yorumlar

mustava dedi ki…
diyen ayıp etmiş.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annemsiz ilk doğum günü

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?

Öyküler